13 Aralık 2007 Perşembe

İhlas Suresi'ndeki İspat

İhlas Suresi'nde geçen Allah'ın (celle celalühü) zâtı ile ilgili altı sıfatın birbirini ispatlaması, birinin eksikliği halinde diğerlerinin de geçersiz olacağı hakkında ispattır:*





Ayet-ayet meali:
1) De ki: O Allah birdir.
2) Allah Samed'dir. (Herşey O'na muhtaçtır, ancak O kimseye muhtaç değildir).
3) Doğurmadı, doğurulmadı.
4) Hiç birşey O'na denk de olmadı.



Şimdi sûrede geçen altı vasfı sıralayalım:
1)Allah
2)Ehad (mutlak birlik)
3)Samed (herşeyin O'na ihtiyacının yanında O'nun hiçbirşeye muhtaç olmaması)
4)Doğurmama
5)Doğurulmama
6) Hiçbirşeyin O'na denk olmaması.



İspat:
madde_1: Allah (c.c) lafzı; tüm güzel isimlerin ve sıfatların karşıladıkları manaları sonsuz nisbette karşılar.
Mesela El-Şafi, mutlak şifa veren demektir. Kainatta şifa verebilme özelliği verilmiş hadsiz varlık varsa da, hepsinin bu özelliği sınırlı tutulmuştur. Ancak Allah (c.c) dilerse sonsuz, sınırsız şekilde şifa verebilir. El-Kadir, mutlak kudret, güç sahibi demektir. Kainatta kendisine kudret verilmiş hadsiz varlıklar varsa da hepsinden daha güçlüsü bulunabilir. (deveden kudretli fil, filden kudretli balina balinadan kudretli koca bir dünya küresi, dünyadan kudretli güneş, güneşten kudretli falan yıldız, ondan kudretli samanyolu galaksisi, ondan kudretli falan galaksi, ondan kudretli ...). Ancak Allah (c.c) kendisinden daha kudretlisi olmayan mutlak kudret sahibidir.

İşte böyle bir kudret sahibi bir tek olmalıdır. Çünkü iki sonsuz olmaz. Sonsuz, geçilemeyen ve ulaşılamayan demektir. İki veya daha çok olsa mutlaka biri, birini geçer veya ulaşır. Aksi düşünülemez. O halde "Allah; Ehaddir".

İsimleri sonsuzluğa karşılık gelen bir zâtın hiçbir şeye ihtiyacı olamaz, zira kendisinde herşey olmak durumundanır. Yukarıda ispatladığımız üzere isimleri sonsuzluğa karşılık gelen varlık yalnız bir tane olduğundan, diğer her şeyin sahip olduğu sıfatlar ancak sonludur. Sahip oldukları sonlu olan bir varlık ise mutlaka başkalarına muhtaçtır. (örn: insan havaya, suya, gıdaya, ısıya, ışığa, güvenliğe, ve böyle sonsuz çeşit ihtiyaca muhtaçtır). Ayrıca muhtaç olanların sonsuz ihtiyacı vardır. Hani sonsuzluk da sadece tek bir varlıkta mevcuttu ya. O halde herşey o sonsuzluğun sahibine muhtac olacaktır. Ve böylece gördük ki "Allah; Samed'dir".

Doğurma, aynı türdeki varlıkların çoğalması demektir. Allah ise isimlerinin karşılıkları sonsuz olan tek zàttır. (Haşà) O (c.c) doğurmuş olsa kendi benzerini doğurmuş olurdu. Halbuki kendisinin bir benzeri olan varlık Allah olamaz, çünkü o zaman o doğurulanda da sonsuzluk tezahürleri olurdu ki bu sonsuzun tekliği ile çelişir. O halde "Allah; doğurmamıştır".

Doğurulmuş bir varlığı doğuran, ondan daha evvel var demektir. Halbuki kendisinin evvelinde bir varlık bulunan bir şey Allah olamaz, zira Allah geçmişin sonsuzundan gelir. Sonsuzdan gelen bir varlık daha olamaz. O halde "Allah; doğurulmamıştır".

Sonlu özelliklere sahip hiç bir varlık, sonsuz özelliklere sahip olan varlığa benzemez. Dolayısıyla denk de olmaz. O halde "Allah; hiçbirşeyin kendisine denk olmadığıdır".

*Allah'ın varlığı, herhangi bir materyalin varlığının ispatlandığı gibi ispatlanamaz. Allah Maddeden, mekandan, zamandan münezzehtir. Şu halde bu ispat Allah'ın varlığının ispatı değil. Allah'ın varlığı iman meselesidir. Bu ispat yalnız şunu kazandırır. "Allah var" diyen bir insanın, O'nun Ehad, Samed, Doğurmamış, Doğurulmamış, Hiçbirşey O'na denk olmamış, sıfatlarını kabul etme zorunluluğunu aklen ispatlar. Bunları kabul etmeden bir İlah inancı içinde olanların ise gerçekte inandığı varlığın Allah olamayacağı sonucuna bizi götürür ki Fatiha suresindeki "Gazaba uğramışlar ve Dalalete düşmüşler" zümreleri bunlara karşılık gelir.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

son ayette:

ve lem yekun leHu kufuven ehad(un)

yazıyor.

Latin harfli yazım tecvide tam uygun değilse bile izah için gerekli oluyor.

ve: ve
lem: olumsuzluk ön eki
yekun: tamamının toplamı, hepsi
lehu: O'na
kufuv: denk
ehad: bir

ayette şey kelimesi geçmiyor.

Sormak istediğim son ayette ehad kelimesi mealde hangi kelime ile
karşılandı?

ehad: "hiç bir şey" ibaresindeki bir kelimesi midir? Eğer böyle ise altıncı önerme izahınız ikinci önerme izahınız ile çelişir. Bu açıklama usulünüzdeki insan hatasındaki çelişi olur sadece, yoksa ayetin kendisi ilk ayetle çelişkili değil!

Diğer soru El-evvel esması tecelli ederken Allah alemleri yaratmamıştı. Son ayet O esnada Allah'ın ezeli ilminde belli idi. Hatta, alemler kendisi için yaratılan insan yaratılmadan evvel insanların konuşacağı dil ve lehçeler belli idi. Alemler insan için ve insan da Allah'a kul olması için yaratılmadan evvel son ayete nasıl mânâ veriyorsun?
Madem ayet kul ile başlıyor biraz daha izaha muhtacız.
Değil mi?

Adsız dedi ki...

Düzeltme:

ve: ve
lem: olumsuzluk ön eki
yekun: oldu (Bakara 151)
lehu: O'nun
kufuv: denk
ehad: bir

ve O'nun bir dengi olmadı (olamaz!)

Allah, Yaratanların en güzelidir. Çoğul ibare sadece tekil Allah için geçerli.
Sadece Allah yaratır, ol der yaratılan hemen oluverir.

yani: ehad olan Allah, asla kendine denk ehad yaratmadı (yaratmaz!)