26 Eylül 2007 Çarşamba

Ramazana bu. isteyen istifade etsin.

Mektubat-ı Maveraunnehir'den... mayıs 2002

Dil demişken şunu da söyliyim. Geçenlerde düşündüm acaba Türkçe'de bilmediğim bir kelime kalmış mıdır diye. Elbette vardır bu tartışılmaz da beni böyle düşünmeye sevkedecek kadar iyi Türkçe öğrenmiş olduğumun bir göstergesi değil midir ki bu? Ben de kendi kendime artık birkaç foreign language öğrenmenin veya geliştirmenin vakti geldi diye düşündüm. Ne de olsa 1 lisan 1 insan. 2 lisan 2 insan. 3 lisan 4 insan. 4 lisan 8 insan..... (*) Sayı dizisi bu şekilde devam edip gidiyor. Yani sanıldığı gibi n lisan n insan şeklinde bir genelleme yapılamaz.

Lafı fazla uzatmadan konuyu şu kıssa ile bağlamak istiyorum. Birgün Saadettin Köpek balık tutarken yanına bir adam gelir ve "Mektubunuz var efendim" der. Mektup devrin ünlü paleoantropologlarından Jessy Brigit Ghostman tarafından kaleme alınmıştır. Saadettin mektubu alır. Uzun bir süre bakar. İngilizcesi yetersiz olduğundan Ghostman'ın söylediklerini tam anlayamaz. Sonra hızla oltayı sudan çıkarıp mektubu oltanın çengeline iliştirir ve "hadi rasgele" deyip bismillahla oltayı suya savurur. Arkasından öyle bir söz söyler ki bu söz hala dillerimizde dolaşmaktadır; "İyilik yap, denize at. Balık görmezse Halık görür". Yani Saadettin Köpek şunu vurgulamak istemiştir. İnsan dil öğrenmelidir. Yoksa balıktan ne farkımız kalır? Balık demişken şu Eskimo atasözünü tekrar hatırlatalım. "İnsan balığa benzer. Göklere yükseldikçe mutluluğu katlanır. Birgün gelip ateşle karşılaşırsa da hiç endişelenmez."

(*) Yukarıda bahsi geçen, insan ve bildiği lisanla ilgili dizinin genel terimini veriyorum. {n lisan=2 üzeri (n-1) insan} Buna göre örneğin 11 lisan bilen bir insan 11 insana denk değil, 1024 insana denktir Allahın izniyle. Yani It's very important that knowing a lot of foreign language. OK. Take care about you. And live always as what you are.

Hiç yorum yok: